Sevgili baba,
Sen aramızdan ayrılalı yarın tam 40 gün oluyor.40 koca gün
sesini duyamadan seni öpüp koklayamadan geçti.Ve geçecek.Sen yokken neler oldu
özetliyeyim istedim.
Annem gözle görülür bir şekilde yaşlandı, aslında çöktü
desem daha doğru olur. Gözlerinin yanındaki kırışıklıklara 1 ayda yenileri
eklendi. Alışamadı yokluğuna. Alışmak da istemiyor aslında.Sağlığı daha iyi
,merak etmeyesin.
Abim senin gibi duygularını belli edemeyen biri. Saklıyor
hep, metanetli durmaya çalışıyor. Ama her gün mezarına geliyor,
yokluğunu en acımasız şekilde hissedip belli etmiyor. Geçenlerde babamı çok özlüyorum dedi. Gittim sarıldım, sevgim ısıtır belki kalbini diye.Yerini tutamam belki ama bilsin istedim onu
seven bir kardeşi var diye.
Ablama gelince o da herkes gibi çok özlüyor seni.Özledikçe
yazıya veriyor kendini, kimselere gösteremediği iç dünyasını kağıtlara döküyor.
Torunlar küçük daha, cennete gitti dedem diyorlar, o kadar
eminler ki , özlüyorlar ama belli etmiyorlar, gerçeği en saf hali ile kabul
edenler onlar aslında.
Ülke gündemine gelince, tahmin ettiğin üzre tüm pislikler
yolsuzluklar su üstüne çıkıyor, hem de çirkin bir şekilde, ülkece depresyona
girdik babacığım, Allah sonumuzu hayır etsin.
Peki kızım ya sen nasılsın benim yokluğumda dediğini duyar
gibiyim, bu satırları yazarken gözlerimin dolu olmasından anlamışsındır. Ben
daha iyiyim babacığım, bir yumru gelip otursa da boğazıma, kabulleniyorum
yokluğunu yavaş yavaş.Özlüyorum çok seni, en çok da Kızım deyişini .
İçim o kadar rahat ki, öyle güzel şeyler öğretmişsin ki bana. Söylemesen de belli etmesen de sevgini, duruşunla hep arkamda olduğunu
hissettim ben.Sonsuz güvenin hep gururlandırdı beni. Dürüstlüğün ne güzel bir
erdem olduğunu ve birey olmanın ne demek olduğunu senden öğrendim ben.
Rahat uyu babacım, o güzel yanaklarından öperim, nurlar
içinde olasın,
Ben yine yazarım sana, arada rüyalarıma uğra olur mu, hasret gideririz,
Sevgiler
Seni çok seven ufak kızın Nesligül