Hayat çok kıymetli bir hediye.Çok duyduk bu lafı değil mi?
Kendi dertlerimizle boğuşurken kimi zaman ufak kimi zaman büyük dertler, bazen
pireyi deve yaptığımız zamanlar, dudağımızı büküp hafif bir gülümseme ile
bakmışızdır bunu diyene.Nasıl hediye ama ?
Hediye gerçekten, kıymetli doyasıya yaşamamız gereken.40 lı
yaşların getirdiği bir farkındalık bu, Polyannacılıktan farklı bir
durum.Polyannacılık içten gelmiyor bana, bir nevi aldatıyorsun sanki kendini.Bu
bahsettiğim durum aslında gerçeği kabullenmek ve şükretmek ile ilgili.
En çok da sevdiklerimizi kaybedince ya da hastalanınca
farkediyoruz.
Oysaki yaşanan güzel anlarda da bir oh çekip şükretsek
evrenin Tanrının bize bahşetiklerine, ne güzel olurdu değil mi?
Kabullenmek hayatı, olduğu gibi kabullenmek , en
zorlandığımız şeylerden biri de bu.Neden bu benim başıma geldi, neden bana
haksızlık yapılıyor sorularının ardı arkası kesilmez.
Bir ayna tutalım
kendimize,farkedelim , farketmeye çalışalım, en çok hassas olduğumuz konular neler
, bu konularda neden çok hassasız,altında geçmişten gelen travmatik bir şey
olabilir mi, var ise biz bununla yüzleşir miyiz, cesaretimiz var mı içimize
kendimize bir adım atmaya ,
Adım atın sorun , KORKMAYIN sakın,içinizde yavaş yavaş akar o sorular, varsın
zihninizde tam karşılığı olmasın ,süreç bir düğmeye basınca işliyor zati, sonra benzer
durumda verdiğiniz tepkiye tekrar bakın ,oradaki gerçekten siz misiniz, yoksa
geçmişten gelen travmatik duygunuz mu acaba?Farkettiniz mi, oh miss, şimdi derin
nefes, arkanıza yaslanın, açılsın zihnin duvarları, kalbiniz ruhunuz zihniniz
rahatlasın,
Ha bu süreçlerin sonu yok, bir dostum ee ben farkediyorum
noldu değişen bişi yok der hep.Aslında değişen çok şey var ama o sizin olmasını
istediğiniz ya da baktığınız yönde değil belki de.
Kendimden yaşanmış bir örnek vereyim.Babamı kaybettiğimde
bir uzmandan uzun süreli destek aldım.O destek aldığım sırada benim zihnimdeki
niyetim hayatımda babam ile ilişkimi temize çekersem bilinç ve bilinçaltında,
bunun ödülü, karşıma anlaşabileceğim bir hayat arkadaşını çekmekti.
1 yıla yakın bir süre çalıştık, çalışmalar sırasında
niyetime uzaktan bile yaklaşamadım kendi zaman algımda başarılı olmadım.Bu
durumda bu derin çalışmalar boşa mı gitti sizce.
Yok aksine , ben tek bir noktaya fokuslandığım için, içimde
çevremde yeşeren güzellikleri es geçmişim, şimdi geri dönüp bakınca görüyorum
ki babam öldükten sonra ertelediğim tüm kararları hızlıca alıp uygulamaya geçip
kendimi çok mutlu etmişim, hafiflemişim her anlamda aslında.
Evet o dönem hayatımda biri yoktu , ondan uzun süre sonra
girdi, iyiki geçmiş zaman böyle, diyorum ya bazen herşeyi algılayamayız, bilemeyiz,varsın
işlesin zaman aksın hayat, hepsi bizim için bir hediye ve hayrımıza .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder